Çin, uzay teknolojilerinde önemli bir kilometre taşını daha geride bırakarak, Elon Musk’ın Starlink projesini geride bırakmayı başardı. Chang Guang Satellite Technology, uydu ile yer arasındaki lazer iletişimde saniyede 100 gigabit (Gbps) veri aktarım hızına ulaşarak büyük bir başarıya imza attı. Bu hız, önceki rekorun tam on katı olurken, SpaceX’in Starlink projesini de geride bırakmış oldu.
Çin’den Uzayda Büyüleyici Başarı
Chang Guang Satellite Technology’nin bu başarısının arkasında, Jilin-1 uydu takımyıldızının gücü yatıyor. Jilin-1, “dünyanın en büyük metre altı ticari uzaktan algılama uydu ağı” olarak tanımlanıyor. Bu uydu takımyıldızında yer alan 117 uydu, mobil tabanlı yer istasyonlarıyla veri iletişimini gerçekleştirdi. Bu gelişme, Çin’in lazer iletişim teknolojisindeki ilerlemesini gözler önüne seriyor.
Wang Hanghang: “Starlink’i Geride Bıraktık”
Chang Guang Satellite Technology’den Wang Hanghang, bu başarıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Musk’ın Starlink’i uydular arası lazer iletişim teknolojisine sahip olsa da, henüz uydudan yere lazer iletişimini başaramadı. Biz ise bu teknolojiyi kullanarak büyük ölçekli konuşlandırma işlemlerine başladık,” dedi. Wang, Jilin-1 uydu takımyıldızındaki tüm uydulara lazer iletişim birimlerinin entegre edilerek verimliliğin artırılacağını ve 2027 yılına kadar 300 uyduyu ağa dahil etmeyi hedeflediklerini belirtti.
Kompakt Lazer İletişim Terminali ile Büyüyen Başarı
Lazer iletişim teknolojisinin başarısının ardında, 2020 yılında geliştirilmeye başlanan ve sırt çantası boyutunda olan lazer iletişim terminali yer alıyor. Bu terminal, hem uydu-uydu hem de uzaydan Dünya’ya veri iletimi yapabilme kapasitesine sahip. Haziran 2023’te Jilin-1 02A02 uyduya entegre edilen bu terminal, bir taşınabilir yer istasyonu ile iletişim kurarak veri iletimini daha güvenilir hale getirdi.
Veri İletimi Hızında Çığır Açan Gelişme
100 Gbps veri iletim hızı sayesinde, saniyede 10 adet uzun metrajlı filmi iletmek mümkün hale gelecek. Bu teknolojinin sağladığı hız, navigasyon, 6G internet ve uzaktan algılama gibi gelişmiş uydu altyapılarının önünü açmakta önemli bir rol oynayacak. Atmosferik bozulmalar, uyduların hızlı hareketi ve lazer ışınlarının hassas hizalanması gibi zorlukları aşarak elde edilen bu başarı, Çin’in uzay teknolojilerindeki kararlılığını ve ilerlemesini gösteriyor.