Waymo, sürücüsüz otomobillerini 2025 yılı itibarıyla Japonya’nın başkenti Tokyo’da test etmeye başlayacağını açıkladı. Alphabet’in otonom araç teknolojisi şirketi, bu adım ile uluslararası genişleme stratejisinin ilk aşamasını başlatıyor. Japonya, özellikle yaşlanan nüfusu ile otonom araç teknolojisi için önemli bir pazar olarak öne çıkıyor.
Tokyo, Waymo’nun İlk Uluslararası Test Lokasyonu Olacak
Waymo, 2025 yılında Tokyo’da otonom araç testlerine başlamak için Japonya’nın en büyük taksi operatörü Nihon Kotsu ve popüler taksi uygulaması GO ile işbirliği yapacak. Başlangıçta, araçlar manuel sürücüler tarafından kullanılacak ve Tokyo’nun çeşitli bölgeleri haritalandırılacak. Bu süreçte elde edilecek veriler, Waymo’nun yapay zeka sistemlerini eğitmek için kullanılacak.
Waymo’nun Japonya’daki Test Süreci ve Geleceği
Waymo, Japonya’daki test sürecinin birkaç çeyrek boyunca süreceğini ve uzun vadeli bir bağlılık hedeflediğini belirtti. Şirket, yerel ortaklar, hükümet yetkilileri ve toplum gruplarıyla işbirliği yaparak, ülkenin otonom araç teknolojisine uyum sağlamak için çalışacak. Nihon Kotsu, Waymo araçlarının bakımını üstlenecek.
Japonya’nın Yaşlanan Nüfusu İçin Önemli Bir Fırsat
Japonya, yaşlanan nüfusuyla dikkat çekerken, sürücüsüz araç teknolojisinin bu durumla başa çıkmak için sunduğu fırsatlar büyük önem taşıyor. Hem Japon hükümeti hem de Tokyo Belediyesi, otonom araçlar için belirli alanları “test bölgeleri” olarak ilan etti. Yerel girişimler, ZMP ve Tier IV gibi şirketler, Tokyo’da teslimat araçları ve otobüs testleri gerçekleştiriyor. Bu durum, Waymo’nun Japonya’da başarılı bir şekilde faaliyet göstermesi için potansiyel fırsatlar yaratıyor.
Waymo’nun ABD’deki Hızlı Genişleme Stratejisi
Waymo, yalnızca Japonya’da değil, ABD’de de hızla genişlemeyi sürdürüyor. Şirket, 2025 yılı itibarıyla Miami, Austin ve Atlanta gibi şehirlerde yeni testler yapmayı planlıyor. Bu genişleme, Waymo’nun sol şeritli trafiğe sahip yeni pazarlarda deneyim kazanmasını sağlayacak.
Waymo’nun Tokyo’da başlattığı otonom araç testleri, şirketin küresel hedefleri doğrultusunda önemli bir adım olacak ve sürücüsüz araç teknolojisinin geleceğini şekillendirecek.